ZEYTİN 'İN EFSANESİ |
 |
"Efsaneye göre, Havva ile birlikte cennetten yeryüzüne
kovulan Adem 930 yaşındayken öleceğini hisseder ve Tanrı'dan kendisini
ve dolayısıyla tüm insanlığı bağışlamasını dilemeye karar verir. Bu
amaçla oğlu Şit'i Cennet Bahçesi'ne gönderir. Bahçenin bekçiliğini yapan
melek, Şit'in duası üzerine İyi-Kötü Ağacı'ndan aldığı üç tohumu ona
verir ve öldükten sonra babasının ağzına koyup öyle gömmesini söyler.
Adem ölür ve Tabor Dağı yakınında Hebron Vadisi'ne gömülür. Adem'in
ağzında yeşeren ve kök salan üç tohumdan Akdeniz ikliminin simgesi üç
ağaç filiz verir : Zeytin, sedir ve selvi..."
Akdeniz efsanelerinde adı Ölmez Ağaç ya da Hayat Ağacı olarak geçen
zeytin ağacı, antik çağlardan beri insanoğlunun hayatının içinde olmuş,
kimi zaman meyvasıyla kimi zaman yağıyla insanlığa sağlık, lezzet
ve güzellik vaat etmiş. Romalılardan Mısırlılara, Semitlerden Greklere
kadar birçok kültürde zeytinyağı önemli bir gıda maddesi olmanın dışında,
kandillerde yakılarak geceleri aydınlatmış, yaralara sürülerek şifa
olmuş, ciltler onunla güzelleştirilmiş. |
|
LOKMAN HEKİM'DE
ZEYTİN |
 |
"Lokman Hekim" bir efsanedir. Halk
arasında yaygın bitkilerle tedavi önerilerinin kaynağında eski dönemlerinin
ünlü tıp yazarlarının büyük bir payı vardır. İşte bu bilgilerin elyazması
eserleriyle yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarılan reçetelerini Lokman
Hekim başlığıyla derleyen Arif Pamuk'un kitabına bir göz atalım
ve günümüz Türkçesiyle anlaşılması kolaylaşan bazı alıntılar yapalım:
Abseli ve akıntılı yaralarda "Mürsafi, mesteki, sarı sabır, çam sakızı,
terbantin birer tatlı kaşığı alınarak yeteri kadar zeytinyağı ile
merhem yapılır, yaraya sürülür" deniyor bir "terkipte" (Sipahioğlu,
Kütüb-i gayeti'l beyan). Adale ağrısında ise, "Adale ayak
yağı ile ovulur" (Al Taberi, Firdevs). Ağız içindeki yaralarda
"Zeytin yaprağı çiğnenir" (İbn-i sina, Kanun fi't-tıbb).
Ağrı ve sızılarda "600 gr zeytinyağı, 300 gr kükürt hafif ateşte kaynatılır.
Adele ve mafsallara masaj yapılır" (Kaysunizade, Menafiu'n Nas). Acısız
diş çekmek için "Zeytin yaprağı hamur haline gelinceye kadar sirke
içinde kaynatılır. Çıkartılması istenen dişin üzerine konur" (Al Arzek,
Tezkiretü uli'l-al-bab ve'l-camiu li'l-aceb al-ucab). Diş
etlerini kuvvetlendirmek için "Mürsafi, zeytinyağı ile mayi yapılır,
elde edilen mayi ile gargara yapılır" (Kanun) veya "Zeytin
yaprağı kaynatılır. Elde edilen mayi ile gargara yapılır (Tarsusi,
Kenzü's-sıhhati'l-ebdaniyye). Egzamaya karşı "zeytinyağı sürülür"
(Kanun). Ses kısıklığında, "Zeytin ağacının sakızı ağızda
yavaş yavaş eritilerek yutulur" (Kanun). Öksürüğe karşı "Zeytin
ağacı sakızı birer bardak sıcak su ile içilir" (Kanun).
|
|
|
"Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim
Yar yoluna dökülmedik dilleri neyleyim
Yar yar"...
Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Sitem |
|
 |